Yazar | : | Süleyman Faruk Göncüoğlu |
İsbn | : | 9786054977192 |
Yayın Tarihi | : | 2014 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 638 |
Ölçü | : | 14 x 23 cm |
Yayınevi | : | İlgi Kültür Sanat Yayıncılık |
Bir koloni sitesi olarak kurulup sahip olduğu benzersiz topografyası ile imparatorlara başkentlik yapmış ve dünya şehri olma özelliğini de tarihin sonuna değin koruyacak tek şehir olan İstanbul, hakkında birçok efsaneleri ile de anılacak bir dünya şehridir. Marmara iç denizine hakim, iki denizi birbirine bağlayan bir su yolunun iki kıyısında, iki ayrı kıtanın karşılaştığı kavşak noktasına kartal başına benzer tarihi yarımada burnu üzerine ilk sitesini kuran Megaralı Bizas kolonisini kurduğu bu toprakların geçmişin ve geleceğin başkenti olacağını hayal edebilmiş miydi? Bunu bilemiyoruz, fakat deniz ulaşımı kavşağına da hakim, ticaret yollarına sahip olan bu site şehrinin milattan önce 5. Yüzyılda kendi parasını Yunan dünyasına kabul ettirecek kadar büyüyüp güçlenmesi karşısında antik Yunan'ın bunu bir şaşkınlık içerisinde ancak mitolojilerle anlamaya ve açıklamaya çalıştığını görüyoruz.
Bizantion'un (Byzantine, Byzantium) kuruluşunu açıklayan efsanelerden en yaygın olanına göre ise; kendilerine bir yurt arayan Megaraların reisi Bizas'ın Yunanistan'daki Delfi (Delphi) tapınağı kahinine danışması üzere, kahinin Bizas'a kentini "körler ülkesinin karşısına" kurmasını söyler ve bir gün Bizas İstanbul önlerine geldiğinde, Sarayburnu'na çıkar, karşıya bakınca da Halkedon'u (Khalcedonn) görür ve Sarayburnu'ndaki güzelliği göremeyip karşıya yerleşenlerin kahinlerin sözünü ettiği körler olduğunu anlar ve kentini buraya kurar...