Yazar | : | Süleyman Faruk Göncüoğlu |
İsbn | : | 9786054307272 |
Yayın Tarihi | : | Ekim, 2009 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 127 |
Ölçü | : | 13,5 x 19,5 cm |
Yayınevi | : | Heyamola Yayınları |
Her daim birleştirici olan ve sinesinde her rengi, her insanı, her kültürü barındıran bir âlemdir burası. Her konuğuna sırrını açmayan bir kitap, her sevenine yüzünü göstermeyen nazlı bir dilber, her bakana hakikatleri yansıtmayan bir aynadır.
Herkesin hayallerini süsleyen bu şehirde doğup büyüdüm ben. Herkes gibi ben de kendimde onu çok farklı kılmış, kökleri ta Roma'ya uzanan İstanbul Ağacı'nın bir yaprağı olmuştum. Hiç saygısızlık etmedim bu şehre. İstanbul'u, İstanbullu olmayı öğrendim ve böyle yaşadım. Yıllar geçti, bu şehir beni hiç küstürmedi kendine. Ne trafiği ne de o herkesin şikâyetçi olduğu, her geçen gün artan kalabalığı takıldı kafama. Kim yaşarsa yaşasın, kaç kişi olursa olsun, bana sunduğu koku değişmedikçe yeri de hep baki kalacak bende.
Eyüp Sultan'ın geçmişi ve geleceğini onlar yaşadılar. Bizler sadece kâğıtları savurduk.
Ne var ki geçenlerde arkadaşlarımla sohbet ederken öğrendiğim bir şey beni oldukça etkiledi. Dervişler geldikleri şehrin manevi büyüklerinden kalben destur almadıkça o şehre girmezlermiş. Uzun uzun düşündüm bu konuyu ve mantıklı buldum. Şehirlerin kendilerini ayakta tutacak dinamiklere ihtiyaçları vardır. Bu dinamiklerden en önemlisi de o şehirle özdeşleşmiş kişilerdir. Konya'nın Mevlana'sı Maraş'ın Sütçü İmamı…
Şöyle bir gözden geçirdim geçen onca senemi ve sonra İstanbul'un en önemli kişilerinden birini atladığımı fark ettim. Değil iznini almak, ziyaret dahi etmemiştim. Ne kadar üzücü, oysaki Eyüp'te doğmuştum. Hayâ ettim kendimden, bir an evvel doğduğum ve on bir yıl yaşadığım semte adını veren Eyüp Sultan Hazretleri'ni ziyaret etmeli, onun iznini almalıydım…