Yazar | : | Mustafa Kara |
İsbn | : | 9757032654 |
Yayın Tarihi | : | Kasım, 1999 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 379 |
Ölçü | : | 13 x 19,5 cm |
Yayınevi | : | Dergah yayınları |
Tanzimat'la başlayan ve Cumhuriyetle zirveye ulaşan "eski müesseselerimizi kötüleme ve küçümseme" anlayışı son senelerde ciddi bir elemeye tabi tutulmaktadır.
Özellikle Cumhuriyet ve onu takip eden nesillerin eski kültür müesseselerimizden olan tekkeler ve zaviyeler hakkında hemen hemen hiç bilgileri yoktur. Olan da menfi yöndendir, tekkelerin aleyhindedir. Hissi ve şahsı olmayan araştırmaların neticesinde ise "yanılanlarla" "yanılmayanlar" genellikle yer değiştirmektedir.
Medeniyetimizin temel taşlarından biri olarak kabul edebileceğimiz tasavvufun, sosyal hayattaki müesseseleri olan tekkelerle ilgili araştırmalarımızda meseleyi oldukça geniş olarak ele aldık. Hayatın her saha ve dalındaki tekke tesirine işaret ettik. Bu arada tekkenin bazı adet, anane ve düşünceyi ifade etme yollarına da uymaya çalıştık. Üsluba dikkat ettiğimiz kadar, zaman zaman meselelere hikmet, beyt, nefes, nutuk (beste için yazılmamış tekke şiiri) gibi edebi miraslarla yaklaştık. Böylece nazımla yani ahenkle konuşmaya alışkın olan insanların hissiyatlarına daha kolay tercüman olabileceğimizi düşündük. .
Yıkıcı ve saptırıcı tasavvuf hareketlerine tarikat faaliyetlerine -elli seneden beri oldukça iyi bir şekilde anlatıldığı ve yazıldığı için- girmedik. İnkâr ettiğimizden değil, gerek kalmadığından...
Yakın tarihimiz ve Cumhuriyetin ilk yıllarına ait olayları genellikle ilk şahitlerinden alarak sunduk. Bu noktadaki gerçekleri, düşülen tenakuz ve çıkmazlardan gidilebilecek olan neticeleri okuyucularımızın düşüncesine bıraktık.
Eserimiz, bu konuda daha önce yazılan ve söylenen gerçeklere yeni bireyler ilave etmekten çok bunları tasniflere tabi tutarak sunmaktadır. Bu işi daha mükemmel yapacak olanlara yardımcı olması düşüncesiyle de dipnotları elimizden geldiği kadar geniş tuttuk. Konuya yakın olan -fakat bizim yararlanmadığımız- eserleri de zaman zaman belirtmekten geri durmadık.