Yazar | : | Osman Ergin |
Yayın Tarihi | : | 1937 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 127 |
Ölçü | : | 17,5 x 24,5 cm |
Yayınevi | : | Türkiye Basımevi |
İstanbul Üniversitesinin içtimaiyat ve iktisadiyat enstitüsünde bir komün yani belediyecilik kürsüsünün kuruluşunu sevinç ve şükranla karşılarım.
Türk şehirlerinin tarihi' inkişafından bahis olmak üzere bu kürsüde lütfen ve tenezzülen bana ayrılan bir konferansta o inkişafı temine yarayan belediyeciliğin ilmi seyrine temas etmeden geçmeği doğru bulmadım. Onun için konferansıma şehirlerden önce şehirciliğin daha doğrusu belediyeciliğin tarihi inkişafından bahsetmekle başlayacağım.
Belediyecilik Cumhuriyet devrinde ilk önce 1930'da bir meslek dersi olarak fakat muhtasar bir şekilde İstanbul polis mektebine girmiş ve yine bu seneden itibaren ekleme suretiyle idare hukuku dersinde gösterilmek üzere Mülkiye mektebinde bir mevki almış fakat 1936'da Üniversitede bu kürsüye kadar çıkmakla varlığını göstermiş ve itibarını çok arttırmıştır.
Söze başlarken Üniversitenin sayın idare amirleriyle değerli profesörlerinin bu teşebbüslerini sevinç ve şükranla karşıladığı mı söylemeğe cüret edişim; belediyeciliği öteden beri kendisine meslek edinmiş ve derme çatma bir kaç eser yazmış bir meslek aşığının bugün o mesleğin yükselmiş olduğunu görmek gibi en büyük idealine kavuşmuş olmasından ileri geldiği için bu cüretimin üniversitenin yüksek idare ve tedris heyetleriyle genç dinleyicileri tarafından hoş görüleceğinden eminim.
Polis meslek mektebinde altı seneden beri devam eden tedrisat (Beledi bilgiler) adında üç senede iki defa basılan bir kitapla hizmetini yalnız oraya değil memleketin (600) e yakın belediyesine teşmil etmiş ve Mülkiye mektebinden çıkan gençlerin öğrendikleri bilgiler idaresine memur oldukları vilayet ve kazalardaki belediyeleri teftiş ve murakabe de işlerine çok yarayacağında şüphe bırakmamıştır.
Hele bu kürsüde verilen konferansların bastırılacağı hakkındaki vaat ve tebşir ise belediyeciliği bu kültür müessesine sokmak hususunda istihdaf edilen gayeyi tahakkuk ettirmeye hepsinden ziyade yarayacağı için bu teşebbüsü bir defa daha alkışlamadan geçmek benim için imkânsız görülmüştür.